28 Eylül 2016 Çarşamba

Perdelik kumaştan etek olursa..


Uzun zamandır ara verdiğim yazılarımla yeniden karşınızdayım.. Babam'ı kaybetmeden önce "Siz kaybetmekten korktunuz mu ?" demiştim bir yazımda. Aslında ben çok korkmuştum ama başa gelince öyle bir alışıyorsunuz ki, zaman size yardım ediyor. Korku yerini özleme bırakıyor, çok özlüyorsunuz çook... Bu konuyla ilgili hissettiklerimi, aklımdan ya da içimden geçenleri yazsam çok ağlaşırız.. Şimdi değil ama belki bir gün yazarım.



Babamın hasta olduğu günlerde ağabeyime destek olmak için kısa bir süre perde dükkanımızda çalıştım. Dükkandayken üzerimdeki eteğin kumaşına hayran kalmıştım. Kafamda hemen birkaç fikir canlanıverdi. Kumaşı aldım ve ilk fikirle karşınızdayım..

 

Vintage kot pantolonumun üzerine giydiğim perdelik kumaştan eteğim bana kendimi farklı hissettirdi.
"Perde kumaşından etek olur mu?"demeyin siz istedikten sonra herşey olur..
Bugün kot pantolonla, başka bir gün şortla, başka bir gün belki bir astar giyerek....

 

Bordo rujum ve çantam beni renklendirirken; uçuşan saçlarım, bolca taktığım kolyelerim ile ben kendimi çok sevdim 🙈 Peki ya siz ?

 

I am back again to my posts after quiet a while.. Before my father's passing away, I asked you if you were ever afraid to lose someone forever. Indeed, I was so afraid and then it happened. You know what; the fear is also gone with him... You get used to it cause time helps.. In stead, you miss so much, like crazy. If I dare to write about how I feel, what I think, probably we would share the tears.. I'm not ready to at the moment but maybe some day. 

 

When my father was in the hospital, I worked in our curtain shop for a while to help my brother. One of my most favorite fabric was the this one; which is a skirt now in stead of a curtain. There appeared a lot of images in my mind and here I am with the first one
.
 

It made me feel different with a skirt made of a curtain fabric especially up on my vintage jeans.
Don't ask me whether it is possible or not! Anything is possible when you really want. 
Today with jeans, tomorrow with shorts and another day with an underskirt... 

My burgundy lips and bag colors me up... I loved the way I look with my fly-away hair and my plenty of necklaces... Did you?

 
Etek - Ateks Home (perdelik kumaş)
Kot pantolon - Küf Vintage
Ayakkabı - Shoetek 
Çanta - Vintage (teyzemin çantası)
Triko üst -  Zara
Gözlük -  Memo 
Aksesuarlar - Osso accessories

Makyaj:Gülden Gök (Nars)
Fotograflar:Sarper Kesim

15 Mayıs 2016 Pazar

Bir elbise bir espadril



Bir elbise bir espadril daha ne istenir ki?.. Havaların ısındığı, yaz mevsiminin yaklaştığı bu günlerde açık ayakkabılarımı ne kadar çok özlediğimi farkettim. Özlemimi gidermek için ilk tercihim dolgu topuk espadriller oldu. Topuklu olması feminen, dolgu topuk olması da tüm gün dans edebilirmişim gibi rahat hissettirdi...



Tek parça elbisenin zerafeti ise bence hiç bir kombinde yok. Bu elbisemi hem gece hem de gündüz kombinlemeyi planlıyorum. Sırtındaki ip detayı ise elbiseme duyduğum hayranlığın en büyük sebebi...


Tek parça elbisem, minik çantam ve bağcıklı espadrillerimle bol güneşli yaz günlerini sabırsızlıkla bekliyorum..


A dress and comfy espadrilles, what else can a girl want?.. I realised how much I missed my open-toes as the weather gets warmer and the summer is around the corner. To fulfill my longing, I started with my wedge espadrilles. The wedge makes it look feminine and also feels like 'you can dance all day - comfy'.




By the way, nothing compares to the elegance of a one piece dress. I plan to wear this dress both for the day and the night. My admiration for this dress is simply because of the back detail.


I am looking forward to sunny summer days with my dress, my mini bag and my strappy espadrilles.

Elbise / dress - Karahasans
Ayakkabı / shoes - Frau
Çanta / bag - i am 
Gözlük / sunglasses - H&M




1 Nisan 2016 Cuma

Hoşgeldin Bahar



Bahar sen ne güzel şeysin.. 
Enerjisin, mutluluksun, içimi ısıtan, içimin sıcağını dışıma yansıtansın.. Renksin, güneşsin, çiçeksin, umutsun ve daha bir çok şeysin..




Siz nasıl hissediyorsunuz bilmiyorum ama benim hissettiklerim bunlar, hatta daha da fazlasi...
Bu aylarda sabah yatağımdan gülümseyerek kalkıyorum. Güneş sanki aydınlık günlerin habercisi gibi sızıyor odama... Dolabıma baktığım anda gözüm hep renkli kıyafetlere gidiyor, daha bir özeniyorum; küpe de takayım, yüzük de olsun, kolye de... İçim içime sığmıyor, küçük çocuklar gibi etraftaki herkese gülümsüyorum. Her bahar hayatımın aşkını bulmayı diliyorum sonra dönüp kendime "hep bahardan bunlar" diyor, gülümsüyorum.



Aynı zamanda bahar benim için yenilenme zamanı; hem kendimde hem de dolabımda yenilikler yapıyorum. Eski olan, giyilmeyen bütün kıyafetleri ayırarak başlıyorum işe. Sonrasında babetler, deri ceketler, trençkotlar, espadriller, uçuşan etek ve elbiseler çıkıyor ortaya...
Bugünki gibi uçuşan eteğim, eteğimdeki renklerle uyumlu kalın topuklu ayakkabılarım, oversize kot ceketim, takılarım ve baharın habercisi çiceklerimle renklerin enerjisi ruhuma yansıyormuş gibi hissediyorum. Kendimi 'bahar'a teslim ettim ben... Peki yaz siz?


Spring; what a bliss...
It has all the good vibes, the hapiness, it warms my heart, reflects to my mind...
It is all the colors I know, the sun, the flowers, it is the hope, all and more..
I don't know how spring makes you feel but this is how I feel and there may be more to that, but never less!

This time of the year, I always wake up smiling... The sun is shining into my room like a message from brighter days. My eyes catch only the colorful clothes in my closet... I'm trying a bit harder let's say, in a good way; even trying not to miss any accessories; the earrings, the rings, the necklace, I want to have them all on me. It is like I have ants in my pants, smiling around to everyone like a little child.
Every spring, I wish to find the love of my life then I turn to myself and say "Come on, it is just the spring!" and I smile again.



Spring is also the time for renewal for me. I renew myself and my closet. I start from the pieces that I don't wear at all and the ones that are worn out. And then my closet gets live with the ballerinas, espadrilles, trenchcoats, flowing skirts and dresses.



Today, with my super flowy skirt, and same toned block heels, an oversized coat, my accessories and my summer heralding flowers, I feel like the energy of the colors passes through my soul.

I am totally into the season, what about you?!


Denim Jacket / Kot ceket - Pepe Jeans
Skirt / Etek - BCBG Max Azria
Top / Üst - Zara 
Shoes / Ayakkabi - Shoetek
Accessories / Aksesuarlar - Osso Accessories
Sunglasses / Gözlük - Chloe
Bag / Çanta - Beymen (Morhipo)


11 Mart 2016 Cuma

Puantiye aşkına!



Herkesin dolabında kuytu köşede kalmış aslında giymeye doyamadığı fakat giyebilmek için özel günleri beklediği elbiseleri vardır.Artık onları ortaya çıkarmanın ve farklı şekillerde kombinlemenin tam zamanı..



Bana kendimi 1950, 60 larda hissettiren puantiyeli elbisem ise onlardan birisiydi.Özellikle arka tarafı oldukça kısa olduğu için çok sık kullanamıyor ve daha sık kullanmak istiyordum.


Bugün ise elbisemi bootcut bir kot pantolon ile kombinledim ve beline bir kemer takarak bluz formuna getirdim..Ayağımda görünmeyen botlarım ve elimde aslında makyaj çantası olan ama benim el çantası olarakta kullandığım çantamla kendimi hem nostaljik hemde oldukça şık hissettim. 










Ne dersiniz sizinde kenarda böyle kombinleyebileceğiniz bir elbiseniz yok mu ? 

Elbise - Redress butik
Kot pantolon - Mango
Hırka - Machka
Bot - Hotiç 
Çanta - Este Lauder
Gözlük - H&M
Küpe - Osso Accessories

Fotoğraflar için Selmin Bilgin'e teşekkür ederim.

24 Şubat 2016 Çarşamba

Bir düğüm mutluluk



Bazen başınıza taktığınız bir eşarp,bazen giydiğiniz turuncu bir çorap ,  yada gömleğinize attığınız bir düğüm iyi hissettirir ya işte öyle bir şey benimkisi..




Uzun zamandır bazı nedenlerden dolayı blog yazılarıma ara vermek durumunda kalmıştım, bugün bu yazıyı yazarken ne kadar iyi hissettiğimi bunun bana ne kadar iyi geldiğini bir kere daha farkettim.
Bu kombini yaparken giydiğim turuncu çorabın rengi ruhuma yansıdı sanki, bir dügüm atarak bağladığım eşarbım bana eski Türk Filmleri'ndeki "baci kalfa" lari hatırlatsada aynaya baktığımda  gördüğüm halimi çok sevdim hem iyi hem de şık hissettirdi. Bence ne yaparsanız yapın nasıl hissettiğinizi önemseyin başkalarının nasıl düşündüğünü değil..Bu ister bir blog yazısı olsun ister giydiğiniz turuncu bir çorap ister kıyafetlerinize attığınız bir düğüm..Sizi mutlu etmesi, kendinizi iyi hissettirmesi herşeyden önemli.. Bir dahaki yazıya kadar herkese mutlu günler dilerim 🙏










Üst - Etro
Etek - Ng style
Eşarp - Vakko 
Çanta - Accessorize
Çorap - sokaktaki 3 tanesi 1tl tezgahindan 
Gözlük - Vintage (instagram- fideboutique)


 Fotograflar için Selmin Bilgin'e teşekkür ederim.




9 Şubat 2016 Salı

Siz hiç kaybetmekten korktunuz mu ?







Siz hiç kaybetmekten korktunuz mu ?
Ben korktum, korkudan öldüm hatta..
Babamı ilk hastaneye yatırdığımız gün bir daha oradan çıkamayacağından korktum, babalar gününü babasız geçirecek olmaktan korktum, onu doya doya öpemeyecek olmaktan korktum, bir daha "BABA" diyemeyecek olmaktan korktum, ne zaman istenmeyen bir şey yapsam hep çekindiğim ama hep beni hoşgörüyle karşılayan adamın olmamasından korktum, fotoğraflarını çekerken sadece anılarda ve fotoğraflarda kalmasından korktum, borç isteyip aldığım paraları geri ödemeye kalktığımda geri almayan adamı kaybetmekten korktum.
Ameliyat olsa masada kalabilir dediler, yüzüne bakıp bağıra bağıra ağlamak ve onu çok sevdiğimi söylemek, beni bırakma demek istedim ama yüzüne bakmaya korktum.
O hastane camından dışarıya bakıp hayaller kurarken ben ona gerçekleri söylemekten korktum.
Dışarda olduğum zamanlarda her telefon çalışında kötü bir haber almaktan korktum.
Bazı şeyleri unutmaya başladığında Alzheimer olmasından ve bir gün beni de unutmasından korktum.
Yürüyüşe çıktığımızda yolda takılıp düşmesinden, terleyip hasta olmasından, merdivenleri çıkarken hızla çarpan kalbinin sesinden korktum..
Korkudan öldüm be...
Siz hiç sevdiklerinizi kaybetmekten bu kadar korktunuz mu ?!!