11 Haziran 2015 Perşembe

Nazlı&Miniş&Mıyırık&Dost&Diğerleri..

         Dünya’nın en güzel şeyi masum, savunmasız ve sana muhtaç bir canı sevebilmek..

       Küçükken en büyük hayalimdi bir köpeğimin olması, yatağıma uzandığım zamanlarda hep bir köpeğim olduğunu hayal eder, bahçeli bir evimiz olana kadar ona sahip olamayacağımı bilirdim. Bahçeli evimiz olmadı ama bir Nazlı’m bir Miniş’im bir Dost’um ve bir de komşu kızı Mıyırık’ım oldu tabi sonrası çok daha fazlası..
       Bir kere sevdim mi virüs gibi bulaşıcı bir şey bu duygu, hepsini seviyorsunuz, etrafınıza daha dikkatle bakıyorsunuz, önceden görüp önemsemediğiniz o muhtaç, aç, yaralı, yavru, yaşlı, barınakta kalan hayvanları görmezden gelemiyorsunuz. ‘keşke mümkün olsa da hepsini alıp eve götürsem’ diyorsunuz.
       Bir buçuk yıl önce sokakta kalmış, korkutulmuş 2 aylık bir yavru olarak girdi hayatıma Nazlı. Beni zor günler bekliyordu; hayvanlardan korkan ve çeşitli tehditler savuran bir anne(odana koyarsın, ben asla oraya girmem. Odanı temizlemem! vs.), aile bireylerinde ortaya çıkan alerjiler, ‘’bu evden ya o kedi gider ya da ben!’’ diyen bir ağabey ve daha bir sürü şey..Onu sokağa atmam mümkün değildi, ben ona ‘annesinin bal kızı’ dedim, insan hiç böyle seslendiği bir canlıyı sokağa atabilir miydi! Atmadım tabi ki, atamadım hep daha çok sevdim.Kaderime yazılmış gibiydi ve sanki kaderi benim elimdeydi.. Ben hiç bir şey yapmadan çok kısa bir süre sonra bütün ev halkının ‘güzel kızı’ oldu Nazlı.Evin tek kızı olarak hiç bozulmadım bu duruma hatta çok hoşuma gitti diyebilirim..
                                             



       Zaman geçti Nazlı kendini çok sevdirdi öyle çok sevdirdi ki 4 yavrusu olduğu gün evimizde lohusa şerbetleri pişti, gelenler ellerinde çiçek buketleriyle, mamalarla geldi yavrularımızı görmeye. Yavrulardan bir tanesi vardı ki minicik, ‘acaba yaşar mı ? en minik bu adı Miniş olsun’ derken biz, 4 patiyle hayata tutundu Miniş.3 kere farklı ailelere misafir oldu, 8. Kattan düştü ama yine de hiç bırakmadı bizi. Bir de sevgilisi var şimdi  komşu kızı Mıyırık. Gözgeç ailesinde ‘kızların en güzeli’ olan Mıyırık yolda minik bir yavruyken karşıma çıktı, ‘’geçici yuvada, kalıcıyı arıyoruz ‘’derken veremedik Mıyırığı kimselere Gözgeç'lerin gözbebeği oldu.Oğluşumuzunda sevgilisi..










       Okulumuzun bahçesinde yaşayan Dost’um var birde benim.Çocukların okula gelme sebebi, sabah kapıda ilk karşılayanımız, dünyalar güzeli kızımız. Her Çarşamba Meltoşum, Dost’um ve ben keyif yaparız Caddebostan sahilde. Öyle mutlu oluyor ki görmeniz lazım bıraksalar konuşacak, heycandan kalbi yerinden çıkacak gibi.. Benim çocukluk hayallerimin kahramanı, dualarımın karşılığı sanki..






      Bu minikler ise  okulumuzun bahçesinde doğdu. Bazı değişikliklerden dolayı artık okulumuzda olamayacağız. Onların kaderi sizin elinizde olabilir.Onlara evinizin kapılarını açıp vereceğiniz bir kap mama ile bir ömür sevilmeye ne dersiniz ? ( iletişim için ahsenbiriken@gmail.com a mail atabilirsiniz)
                                                                                        


                                                           


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder